canlı ingilizce tercümesi | canlı ingilizce sözlük anlamı | online tercüme





üniversite kursu ankara

Alive

  • İngilizce





canlı

  • Türkçe

Canı olan, diri, yaşayan.

Güçlü, etkili, hareketli, hayat dolu.

Hareketli (yer).

Parlak, pırıltılı, ışıltılı.

Yaşayıp yer değiştirebilen yaratık, hayvan.


Örnek Cümle

Yaralı çok kan kaybetmiş, neyse ki canlı.

Yaşama sevinci olan bu canlı kıza ne olmuştu da, böylesine suskunlaşmıştı.

O zamanlar Beyoğlu geceleri Tünel’den Halep çarşısına kadar canlı ve eğlenceliydi.

A. Ş. Hisar.

Canlı renkler. Canlı saçlar.




Online Tercümeler size  powerd by google translate  altyapısı ile sunulmaktadır.

 
 


Türkçe


İngilizce



Sorgu

Tercümesi

Dilinden
Diline

volan

flywheel

Kız

Girl

deneme sınavı

trial exam

egemen

dominant

Engelli

Disabled

Boran okula neden gelmedi

Why didn't Boran come to school?

sigaram bitti.

I ran out of cigarettes.

çaresiz

helpless

kemik

bone

İyi arabalar

Good cars

otokrasi

autocracy

paraşüt

parachute

Tüm Hakları Saklıdır © 2008 - 2024

Sitemizin SEO çalışması Seo Uzmanı Zeze tarafından yapılmıştır.
tercumesi.com bir nerededir.com sitesidir.